G-22 Tios antik kenti Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, Filyos Beldesi’nde bulunur. İlk arkeolojik kazılar 2006 yılında başlatılmıştır. Antik kaynaklarda kent, Yunanca Τίειον, Τίον, Τήϊον, Τίος ve Latince Tieium, Tium, Tios, Tieion olarak anılmıştır. M.Ö. 7. yüzyılda Tios önderliğinde bir rahip tarafından bir Milet Kolonisi olarak kurulan kent, Klasik ve Hellenistik Dönemler boyunca birçok krallığın egemenliği altında kalmıştır. M.Ö. 70 yılında Roma egemenliği altına giren Tios-Tieion, asıl gelişimini bu dönemde göstermiştir.Ünlü coğrafyacı Strabon, Bergama’daki Attaloslar sülalesinin kurucusu olan Philetairos’un Tios’lu olduğunu ve kentte Kaukon adıyla bilinen bir kavmin de yaşadığını belirtmektedir. Strabon, Kaukonlar için bazılarının İskit, bazılarının Makedonyalı, bazılarının ise Pelasglar'ın bir kolu olduğunu söylediklerini de belirtir. Bölgede Kaukonların dışında Bebrykler adlı bir kavmin daha yaşadığı ve bunların Erken Demir Çağı sürecinde bölgeye gelen Frigler’in kalıntıları olduğu da bazı kaynaklarda belirtilmektedir.
Tios’u da içine alan Batı Karadeniz bölgesi, M.Ö. 7. yy.da Kimmerler’in istilasına uğrar.Frig devletine son veren Kimmerler’den sonra bölgede bir müddet Lidya egemenliği görülür. Lidyalılar’ı sırasıyla Persler ve Bithynialılar takip eder. Kent ilk defa M.Ö. 4. yy’da, Herakleia Pontike’nin (bugünkü Kdz. Ereğli) egemenliği altında sikke basmaya başlamıştır. Herakleia Tiranı Dionysios’un ölmesiyle birlikte Pers asıllı olan karısı Amastris’in tahta geçtiğini görmekteyiz. Uzun yıllar boyunca bazen Pontus bazen de Bithynia devleti arasında el değiştiren Tios-Tieion, M.Ö. 70 yılında Romalı General Aurelius Cotta tarafından gerçekleştirilen bir sefer neticesinde Roma’nın egemenliği altına girmiştir.Tios-Tieion, Bizans İmparatorluğu döneminde ise bir piskoposluk merkezi olarak dikkatleri çekmektedir. Antik çağlar boyunca Karadeniz’de önemli bir liman kenti durumunda olan Tieion, nehir ve deniz taşımacılığı sayesinde balık, şarap, tahıl gibi ürünlerin ticaretinin yapıldığı bir merkez durumuna gelmiştir. Tios’u diğer bölgelere ve kentlere bağlayan oldukça gelişmiş kara ve deniz yolu ağının varlığı sayesinde kent, bölgedeki en önemli ticari merkezlerden biri haline gelmiştir. Özellikle Bölgenin iç kesimlerinden, yani Klaudiupolis kentinden gelen büyük karayolu Billaios (Filyos) Nehri boyunca kuzeye, yani denize/Tios kentine doğru uzanmakta idi. Bu yol, Roma İmparatorluk Dönemi’nde Provincia Pontus et Bithynia adlı eyaletin ana ulaşım destinasyonlarından biri olarak da bilinmekteydi. Bu gelişmiş deniz, nehir ve karayolları ağı ile kent, Batı Karadeniz’in iç bölgelerinde üretilen mamul ve hammaddelerin, Tios limanı aracılığıyla önce Karadeniz, sonrasında da dış dünyaya açılmasına aracılık ediyordu.
Birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanları üzerinde yer alan Filyos’taki antikTios-Tieion kenti, Yukarı Şehir ve Aşağı Şehir olmak üzere iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Kent topoğrafyasında hakim bir tepe şeklinde olan akropolis, kentin kuruluş dönemine ait tabakaları içinde barındırır. Yaklaşık 60 hektarlık bir alana yayılan kentte bir akrapol, iki nekropol ve sular altında kalan antik bir liman bulunmaktadır. Kentte görülebilen yapılar arasında Roma ve Bizans Dönemlerine tarihlendirilen sahil surları, hamam yapıları, su kemeri, tiyatro, Bizans kilisesi, bazilika, tonozlu galeri, çeşitli mezarlar, antik liman ve mendirekleri yer almaktadır. Romalılar döneminde yapılan kale, bir tapınak ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar, Çayır Mağarası’ndan çıkan suyu kente taşıyan suyolu kalıntıları ve kazılarda elde edilen çok sayıdaki buluntular günümüze kalabilen maddi kültür değerleridir.