Maden Müzesi, Zonguldak ilinin yaklaşık 200 yıllık taşkömürü madenciliğinin hikayesini tanıtmak amacıyla kurulmuştur. Taşkömürü madenciliğinin belgeleri, dönemin gelişmelerini yansıtan gazeteler, kullanılan aletler, iletişim araçları ve dönemin madencilik teknolojisi, taşkömürü ve kömür çeşitleri ile fosiller tanıtılmaktadır.
Zonguldak Maden Müzesi 9 Araklık 2016'da hizmete açılmıştır ve 6.932,79 m2’lik alana sahiptir. Söz konusu alanda müze binasının yanı sıra ait dönemin madencilik eğitim merkezi olan Eğitim Ocağı bulunmaktadır. Müze binası fuaye, teşhir salonları, toplantı salonu, depolar ve idari birim odalarından oluşmaktadır. İkinci kat vitrinlerinde iş güvenliği, topoğrafya, sağlık, sosyal bakım ile ilgili malzemeler ve eğitim kitapları sergilenmektedir. Üçüncü kat kömürün kok türevleri, fosiller ve kömürün oluşumu anlatılmaktadır. Ayrıca 2022 yılında faaliyete başlayacak Kömür Deneyim Ocağı ile de Türkiye'de kömür madeni deneyimini yaşatacak ilk ve tek alan olacaktır. Bu deneyimi yaşamak için Zonguldak Maden Müzesi ve Kömür Deneyim Ocağı'nı mutlaka ziyaret edin.
Detaylı bilgi için: www.zonguldakmadenmuzesi.com
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tarafından hazırlanan projenin Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından desteklenmesiyle hazır hale getirilmiştir. TTK kuruluş sürecinin anlatıldığı, "karaelmas"ı gün yüzüne çıkaran maden işçilerinin eşyaları ve çeşitli dönemlere ait pek çok belgenin sergilendiği Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi, ziyaretçilerini bekliyor.
Üzülmez Mahallesi'nde, daha önceleri Üzülmez Müessese Müdürü'nün evi olarak kullanılan ve 30 Aralık 2020'de açılışı yapılan müze, kentin madencilik tarihine ışık tutuyor. Ereğli Kömür İşletmeleri'nin (EKİ) kurulma sürecinin yanı sıra kentteki kömür şirketlerinin devletleştirilme ve TTK'nin kuruluş süreci, maden işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının anlatıldığı müzede, madenciliğe ait materyallerin bulunduğu sergi odaları, yer altının sanal olarak gezdirildiği sanal gerçeklik ile kültür ve sanat odaları bulunuyor.
Detaylı bilgi için: www.madenmuzesi.com
Sergi, 4 Haziran 2012 yılında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tahir Karauğuz Konferans Salonu’nda açılmıştır. Sergide Zonguldak’ın ilk gazetecilerinden ve “Karaelmas” ismini ilk kullanan kişi olan Karauğuz’a ait kişisel eşyalar, kullandığı daktilolar, fotoğraflar, Zonguldak Gazetesi ve Karaelmas Dergisi’nin nüshaları sergilenmektedir. Müze şehrin basın alanındaki değişimini ve gelişimini yansıtmaktadır.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Geomatik Mühendisliği Bölümü tarafından oluşturulan sergi Mühendislik Fakültesi merkezi derslikler binasında bulunmaktadır. Sergide Zonguldak madenciliği ile ilgi haritalar, bu alanda kullanılan ölçüm aletleri, kartografik teçhizatlar, hesap defterleri, belgeler, maden imalat ve nirengi haritaları sergilenmektedir. Şehrin 190 yıllık madencilik geçmişine ilişkin diğer eserler de sergide yer almaktadır.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Biyoloji Sergisi (Merkez)
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Biyoloji Bölümü tarafından hazırlanan sergi, 1 Haziran 2011 tarihinde ziyarete açılmıştır. Sergide çeşitli hayvan ve bitki örnekleri korunmakta ve sergilenmektedir. Sergide omurgasız ve omurgalı gruplarına ait 200’den fazla türe ait 1.000’den fazla canlı örneği bulunmaktadır. Serginin temel amacı canlı çeşitliliğini yansıtmaktır. Sergi aynı zamanda 12 binin üzerinde memeli hayvan örneği ile Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonuna sahiptir.
1914 yılında I. Dünya savaşının başlaması ile birlikte kömür ocaklarının işletim hakkı Almanlar'a verilir. Buna kızan Ruslar, 2 yıl süreyle Karadeniz Ereğli kıyılarını sık aralıklarla bombardımana tutarlar. Dünya savaşının ardından Anadolu'nun, Avrupalı devletler tarafından işgal edilip paylaşılmasıyla Fransızlar Karadeniz Ereğli'ye gelirler ancak işgal etmeyi başaramazlar. Kurtuluş Savaşı sırasında işgal altındaki İstanbul'dan vatanseverler tarafından kaçırılan Alemdar isimli küçük bir savaş gemisi, Zonguldak'a ve Karadeniz'e hakim olan Fransızlar tarafından ele geçirilmek istenmiştir. 9 Şubat 1920 günü Alemdar'ı Karadeniz Ereğli limanına getiren vatanseverler gemiyi karaya oturtmuşlar ve Fransızlara teslim etmemişlerdir. Vatanseverlerin Karadeniz Ereğli'ye sığınmalarına kızan Fransızlar, kenti işgal etmek istemişler ancak Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu başarılı olamamışlardır.
Şehrin hastanesi dahil kıyıya yakın bölgelerini denizden bombalayan Fransızlar, Alemdar gemisinin gizlice yüzdürülmesi sonucunda karşı saldırıya maruz kalmıştır. 18 Haziran 1921 tarihinde Karadeniz Ereğli halkı tarafından esir alınan bazı Fransız komutan ve askerler, henüz kurulmamış olan Türkiye Cumhuriyeti ile anlaşma imzalamak zorunda kalmışlardır. Bu anlaşma, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndaki ilk uluslararası anlaşması olmuştur ve Milli Kurtuluş Hükümeti'nin kabul edildiğinin bir göstergesidir. Kurtuluş Savaşı sırasında Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu elde edilen bu başarı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazandığı zaferlerin temelini oluşturmuştur. Bu şekilde, Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve tek deniz savaşı Karadeniz Ereğli'de gerçekleşmiştir. Tarihi önemi olan bu olayı yaşatmak için Gazi Alemdar Gemisi’nin bire bir örneği yapılarak 08.08.2008 tarihinde müze olarak hizmete açılmıştır.
19. yüzyıl mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan Halil Paşa Konağı, Zonguldak'ın en önemli gezi noktalarından birisidir. Günümüzde müze olarak hizmet veren Halil Paşa Konağı’nda şehirdeki arkeolojik kazılar sonucu gün yüzüne çıkmış Grek, Roma ve Bizans dönemleriyle tarihlendirilen üç bini aşkın arkeolojik eser sergilenmektedir. Mezar steller, figürlü mermer sütun başlıkları, çeşitli madeni eşyalar, cam kaplar, takılar ve kandiller müzede görebileceğiniz tarihi parçalar arasındadır.
3 katlı ve sofa planlı şeklinde yapılan konak 2. Abdülhamit’in sancak beyi Halil Paşa Karamanoğlu tarafından yaptırılmıştır. Bozhane Yalı caddesi üzerinde bulunan, eski bir kilisenin temeli üzerine inşa edilen konakta, Roma Dönemi'ne ait binalardan toplanan antik spoli malzemeler şapolyen (devşirme) olarak özellikle cephe süslemesinde kullanılmıştır. Bir dönem ortaokul ve kız meslek lisesi olarak da kullanılan bina 10 yıllık bir restorasyon çalışmasından sonra 1998 yılında müze olarak hizmete açılmıştır. İlk katında arkeolojik eserler bulunan müze binasının ikinci katında ise etnografik eserler yer almaktadır. Yöreye ait olan saatler, tespih, ölçü-tartı aletleri, yöresel kıyafetler, silahlar, dokuma aletleri etnografik bölümde sergilenmektedir.
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının destekleri ile Kdz. Ereğli belediyesi tarafından 2 Aralık 2014 tarihinde hizmete açılan Kent Müzesi binası 19.yüzyılda yapılan kâgir bir yapıdır. Zemin artı iki katı bulunmaktadır. Kâgir yapı Kdz. Ereğli’nin ileri gelen sülalelerinden “Mısırcılar” lakaplı Cıbıroğlu ailesine ait olduğundan yörede “Cıbıroğlu Konağı” adıyla bilinmektedir. Geleneksel Kdz. Ereğli konutu özelliklerini taşıyan yapı, yerel malzemeler kullanılarak yerel ustalar tarafından yapılmıştır. Yapıya giriş sağlayan zemin katın tabanı, düzgün kırmızı renkli yerel taşla döşelidir. Yörede “taşlık” adı verilen uzun giriş salonunda katlara çıkışı sağlayan ahşap merdivenler ile aşevi (mutfak), ambar ve kiler olarak planlanmış bölmeler (iki adet oda, bir adet küçük salon) bulunmaktadır. Diğer katlarda ise dörder oda bulunmaktadır. Odaların tavanı üstten kaplamalı olup, ikinci katın tavanının orta bölümünde ahşap süsleme vardır. Yapının batı yönündeki odalarda ocak/şömine, doğu yönündeki odalarda nişler bulunmaktadır.
Müzenin katlarında Kdz. Ereğli’nin tarihi gelişimi ve ilçenin belirli yerleri hakkında bilgi panoları yer almaktadır. Kdz. Ereğli Belediyesi Kent Müzesi içinde yüzyıla yakın döneme ait günlük kullanım eşyaları mevcuttur. Kent müzesinde toplamda 341 envanter bulunmakta olup, bunların içinde tıbbi malzemeler, plaklar, müzik aletleri, elektronik cihazlar, yöresel kıyafetler, madeni eşyalar olmak üzere kısacası aklınıza gelebilecek günlük kullanılan pek çok malzeme bulunmaktadır.
Kdz. Ereğli belediyesi kent müzesi Pazartesi günü hariç, haftanın altı günü 10.00-12.30 ve 13.30-17.00 saatleri arasında halkımızın ziyaretine açıktır.
2016 yılında Zonguldak İl Özel İdaresi’nin projesine BAKKA tarafından verilen proje desteği kapsamında Devrek Baston Müzesi ve Doğa ve Kültür Parkı kurulmuş olup, müze 35 dönümlük birçok kültürel ve sosyal aktiviteyi barındıran tesis içinde yer almaktadır. Devrek'in önemli sembolü olan Devrek Bastonu’nun sergilendiği Baston Müzesi ilçenin ve Zonguldak'ın el sanatını yansıtan önemli bir durak noktasıdır.
Gökçebey ilçesinde faaliyet gösteren Çanakçılar Seramik adlı kuruluş tarafından oluşturulmuştur. Müzenin birinci katında seramik fabrikasında üretilen ürünlerden oluşan bir de showroom, ikinci katında ise arkeolojik ve etnografik eserler bulunmaktadır. Müze binası çok sayıda evcil ve yaban hayvanının yer aldığı büyük bir hayvanat bahçesi alanı içinde yeralmaktadır.
Safranbolu Bulaklı ustalar tarafından yapılan Kantarcılar Evi, Çaycuma’nın geleneksel yapı kültürünü yansıtan önemli bir sivil mimari örneğidir. Kent merkezindeki konumu nedeniyle tüm resmi kutlama ve törenlerin önünde yapıldığı ev, eski Çaycuma fotoğraflarının arka fonunu da oluşturmaktadır. İstasyon semti ile kent merkezini birbirine bağlayan Atatürk Caddesinin açılması ve genişletilmesi sırasında aynı zamanda evin maliklerinden biri olan zamanın Belediye Başkanı Nihat Kantarcı tarafından yola terk edilerek yıkılan ev, Çaycuma Belediyesi tarafından aslına uygun olarak yeniden yapılarak müze kafe olarak hizmete sunulmuştur.